Run man runnn
Ortalama 2 gün ayırmanız gereken, renkli sokakları ve gece hayatıyla Osakaya hoşgeldiniz :) Metroya yakın olmayı abarttık bu sefer :) metro direk otelin altında. Odaları çok küçük ama bakmanızı tavsiye ederim booking/Osaka.hotel
Öncelikle trene binip bir Nara ziyareti yapalım diyorum, e buyrun ozaman
Nara Deer Park
Selam veren geyiklere inanır mısınız ? Bence inanmalısınız. Nara'da trenden inip Nara Deer Park'a yürürken başlıyorlar sizi karşılamaya bu minnoşlar. Nasıl güzeller anlatamam, niyetleri tabiki karınlarını doyurmak. Geyik bisküvilerinden alıyoruz (etrafta her yerde satılıyor) başlıyoruz beslemeye. Mutlaka sabah erkenden gidin açken hemen etrafınıza toplanıyorlar hatta elinizden zorla almaya çalışıyorlar. Hem yakından görüp hem de güzel fotoğraflar çektirme şansınız oluyor. Biz bütün parkı besleye besleye gezdik, dönüşte hepsi doymuş hepsi yatıyordu hiç biri sizinle ilgilenmiyor yani :) O sebeple işte sabah erkenden gitmek çok önemli.
Ayy bayıldım bayıldım buraya hiç ayrılmak istemedim gerçekten :) neyse parkın içinde birde büyük Temple var. Todai-ji Temple. Budist tapınağı olan Tōdai-ji dünyanın en büyük ahşap yapısı olmasının yanı sıra dünyanın en büyük Buda heykelini de barındırmaktadır. Ayrıca Parkın içinde Budhaa ellerini temsil eden iki el heykeli görebilirsiniz, sağ el; insanlardan korkuyu almayı, sol el ise; insanlara hayal ettiklerini vermeyi temsil eder.
Ve son olarak (geyiklerden çıkamıyorum🤩) gelelim selam verme meselesine 😏 Japonlar öne eğilerek selam veriyorlar biliyorsunuz ki, bu geyikçikler de bunu öğrenmiş insanları tavlamak için yemekleri kapmak için öne eğilerek sizlere selam veriyorlar
Osaka Castle
Japonya'nın simgesi haline gelmiş olan bu kale burdock tarzı denilen özel bir yapım tekniğiyle inşa edilmiştir. Dışardan 5 katlı görünen bu kalenin içeriden yerin altına gizlenmiş 3 katı daha bulunmaktadır. Kaleye giderken upuzun bir yol vardı ve sağlı sollu çim alanlarda Japonlar Hanami yapıyorlardı. Hanami; Japonların kiraz çiçeklerinin açtığı bahar aylarında yaptıkları sakura pikniğidir ve onlar için kutsal sayılır. okadar kalabalık okadar kalabalıktı kiii 😮 biz buraya öğleden sonra gittik ve inanın yürümek bile zorluydu. Gerçi Japonya'da neresi kalabalık değilki....
Dotonbori Street
En işlem, en canlı, en renkli, ve yine en kalabalık caddesi diyebiliriz. Biz baştan sona 2 kere yürüdük baya keyifliydi. Restoranların simgesi olan devasa yengeçler, ahtapotlar, sushiye dolanmış spiderman gibi absürt ama 'evet Japonyadayım' hissini dibine kadar yaşayacağınız bir yer. Oha oha oha diye bütün yolu kafanız havada gezeceğinize eminim.
Ebisbashi Bridge
Burası neon tabelaların en çok olduğu bölge ama siz en kalabalık yere doğru ilerlerseniz, buraya gelenin fotoğraf çekilmeden ayrılmadığı o meşhuurrr Glico Running Man ile kavuşursunuz😉Asyanın meshur şekerleme markası Glico ne alaka bu koşan adamla derseniz -ki denir yani😁- Marka; İstiridyeden ürettiği atıştırmalığın 300 metre koşabilecek enerji verdiğini iddia ettiklerinden "koşan adamı" maskot olarak kullanmış, yani pek bi numarası yok ama adet yerini bulsun bi foto şipşak
Osaka Aquarium
Geldik Osakadaki son durağımıza, eğer vaktiniz varsa uğramanızı tavsiye ederim. Çok büyük bir alan çok kocaman bir akvaryum ve aklınıza gelebilecek çeşit çeşit deniz canlıları. Ayrıca shop kısmı da çok güzel çok tatlı peluşlar, tabaklar, pipetler ayy cok tatlııığğğ
Osaka yazımda anlattıklarımın fotoğraflarını görmek için instagram adresimde sabitlenmiş hikayelere bakabilirsiniz :)
